Blogger Template by Blogcrowds


Hayatını anlatmış..Nasıl olduğunu, yani nasıl Zülfü Lİvaneli olduğunu..Bestelerini nasıl yaptığını..Gurbette olmayı..Olmak zorunda olmayı..Tutturmayı..Tutturamamayı..İsteyince olduğunu..Babasını..Annesini..Annesinin heyecandan öldüğünü..Haberi olmadan bestelerinin marş olduğunu..Kendi olmayan fotoğraflarla korsan kasetlerinin yapılmasını, kendi olmayan seslere adının yazılmasını..Yargılanmayı ama yargılamamayı başarmayı..

Ben keşke tanısam onu dedim...

2 yorum:

Ben buna bir ara yorum yazdıydım diye hatırlıyorum...göremeyince şaşırdım :) Mutluluk okuduğum ilk romanıydı. Levent hoca önermişti. Edebiyatta samimiyet hakkında konuşmuştuk. Sonraları üzerine bolca düşünmüştüm. "sevdalım hayat"ı okudum. Bayıldım...

5 Ocak 2010 01:48  

Sanırım facebook' dan yorum bırakmıştın, onlar facebok ta görünüyor ve yok oluyor malesef, o yüzden bundan böyle yorumlar buraya, ömürlük olsunlar!!!

Levent Hoca' yı o kadar sık anıyorum ki Asuman, farkında bile olmadan neler öğrenmişiz ondan..İlk ders "what is madness" dediğini hatırlıyor musun :)

Mutluluk filmi çekilmemeliydi bence, film güzel ama kitap daha güzel..Aynı hikayeyi anlatmıyor bence film ile kitap..

Zülfü Livaneli tanıdığım biri olsaydı keşke, çok isterdim..

14 Ocak 2010 13:13  

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa