Blogger Template by Blogcrowds


Olmazlar oldurulur, duyulmayanlar konuşulur..Masal yazmak isteyenler kıskançlıkla tanışır, masal okumayı sevenler dikkat kesilir..Ben her ikisini de yaşadım "Puslu Kıtalar Atlası"nda..

İhsan Oktay Anar' ın ilk romanı..Ve sanki yazmamış da konuşmuş kadar akıcı bir okuma oldu benim için..Okunası, sonra bir daha okunası, sonra dönüp tekrar okunası..

Bu romanın bir platosu var zihnimde, karakterler bilinçaltımda bir yerde yaşıyor artık, hiç anlamam aslında ama sanki senaryolaştırılsa benden iyi kimse çekemez gibi hem de..

Felsefe var bu romanda diyorlar, emin değilim, felsefe hayatsa kanlı canlı, evet var..

Bir de İstanbul değil, Konstantiniye..

"Dünya bir düştür. Evet, dünya..Ah! Evet, dünya bir masaldır.."


4 yorum:

İhsan Oktay Anar'ır her kitabı bir başka dünya bir başka düş. Daha sık yazsa diyorum bazen. Kimbilir belki o zaman bu kadar etkileyici yazamazdı kimbilir...

8 Haziran 2009 10:06  

bir "ilk" için çok çok çok fazla bir roman bu... hakkında olumsuz düşünen biri var mıdır diye düşünüyorum. varsa da nedenini bilmeyi çok isterim. yani öyle bir sabit hayranlık benim bu kitaba duyduğum... sonlara doğru yavaşladım, yavaşladım, zihnimde bıraktığı tadı pekiştirmek için bir sayfayı bazen birkaç kez okudum.. yine bitti...

8 Haziran 2009 10:15  

Elbruze,
Daha sık yazsa bu kadar etkileyici olur muydu bilmiyorum ama sanırım kahvenin pişme hızını iyi ayarlamak gibi birşey yazma hızını ayarlamak da..Yani çılgın bir hız tadını olumsuz etkiler gibi..
Berna,
Yazdığın her kelimeye katılıyorum..Sonlarda yavaşlayabilmiş olmanı da çok kıskandım ayrıca :)

9 Haziran 2009 15:14  

hemen okuna!:=)

13 Haziran 2009 23:05  

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa