Blogger Template by Blogcrowds



Önce Aşk' ı okudum..Sonra Kimya Hatun' u oku dediler, aldım okudum.

Herşeyden önce kötü bir çeviri olduğunu belirtmem gerek..Çeviri hatalarının dışında yazardan kaynaklanan tutarsız bir anlatım dili var, bazen Kimya Hatun anlatıyor bazen yazar, ama bu geçişler ani ve anlatım bozukluğuna sebep olacak şekilde özensiz..

Kitapta ise..Kimya Hatun Mevlana' nın üvey kızı..Aşk' ta eti senin kemiği benim diye Mevlana' ya teslim edilmiş bir mürit idi, bu romanda ise Mevlana' nın ikinci eşinin ilk evliliğinden olan kızı..

Mevlana' nın haremi sıkıcı, boğucu ve fazla tutucu..Dedikodu dolu..Kimya Hatun burda sıkılıyor..Tek eğlencesi Alaaddin ve onunla geçirdiği zamanlar..Şems geliyor birgün, herşey daha da kötü oluyor. Mevlana adeta yoldan çıkıyor(!). Dindar olsam burda töbe haşa derdim değil mi, ama öyle, yani bu kitapta öyle.Mevlana yoldan çıkıp içki, müzik ve eğlence alemlerine dalıyor. Şems de öylesine nefsine düşkün ki, Kimya Hatun' a aşık oluyor ve onu kendine eş olarak alıyor..Çok kıskanıyor, eve kapatıyor, derken döve döve öldürüyor Kimya Hatun' u..

Olur mu böyle şey?!?Bu kitap bende öfke uyandırdı desem, cehaleti çağrıştırdı desem, taraflı yazılmış desem, bence yalan dolan dolu desem..Desem ha desem..İnanmadım desem..

Şems gibi bir güneşin, Mevlana' nın güneşinin, bunca nefsiyle ve zaaflarıyla hareket etmesi, bunca zaafının esiri olması, bir canlıya bilerek ve isteyerek acı vermesi, aşk dolu Mevlana' nın da buna ses etmemesi..

Bu kitabı okumasanız da olur desem..

...Baba sevgisinden mahrum kalmış olmam,beyaz hayat defterimdeki tek kara lekeydi.Şimdiye dek kimse bana gerçek aşkın erkeklere ait bir hak olduğunu,dolayısıyla babam olsun veya olmasın bir erkeğin eninde sonunda annemi benden alacağını ve beni bir düğün alayının çıkardığı toz bulutları arkasında yalnız bırakacağını anlatmamıştı...

0 yorum:

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa